İngiliz Kemal Dizisi Senaryosu Belli oldu..

İngiliz Kemal lakabıyla tanıdığımız bu kişinin asıl ismi Ahmet Esat Tomruk’tur. Ahmet Esat sarışın ve mavi gözlü idi. Galatasaray Lisesinde, daha sonra da İngiltere’de okudu. Boks şampiyonuydu. Çoğu İngilizden daha iyi İngilizce konuşuyordu. Babası öldüğünde, Ahmet Esat Tomruk sadece 5 yaşındaydı. O ve annesi, dayısı Sezai Bey’in himayesine girdi. Ahmet Esat, ilköğrenimini Emirgan’da tamamladıktan sonra dayısı tarafından 679 numarayla Galatasaray Lisesi’ne kayıt ettirildi. Parlak bir öğrenciydi. Fransızcasını geliştirmiş; yurt dışından edindiği arkadaşlarıyla mektuplaşmaya başlamıştı. Yurt dışından sık sık mektupların gelmesi o zamanlardaki iktidarın dikkatini çekmiş ve hafiyeler tarafından takibe alınmıştır. Hatta bir ara hafiyelerce tutuklanıp Yıldız Sarayı’na götürülmüş; sonra serbest bırakılmıştır. Bunun üzerine Ahmet Esat 1908′de İngiltere’ye hareket etti. Dramalı Rıza Beyler ve Kara Kemal’den çetecilik dersleri aldı. İngiltere’de Navy(donanma) Kolejine kayıt yaptırmıştı. Galatasaray’da boksa ilgi duyan genç Tomruk, Navy Kolejin’de artık profesyonel olarak boks yapmaya başlamıştı. Çok da başarılı olmuştu. Ahmet Esat, 1914′te Navy College’dan mezun olmuştu. Mezuniyetten sonra İngiltere’de bir süre kalmış; bu arada Fransa başta olmak üzere diğer Avrupa ülkelerini de gezmişti. İngilizce bilgisini çok geliştirmişti. Değişik şiveleri çok rahat konuşabiliyordu. Yalnız dilinden değil hal ve tavrından da onu bir Avrupalı’dan ayırmak çok zordu.

1914′te İstanbul’a dönmüştü. Teşkilat-ı Mahsusa’ya üye olmuş ve ünlü ittihatçılardan dersler almıştı. Bir ara Kutulammare’de esir edilen İngiliz Generali olan Tawshend‘in yanına hapsedilerek ondan gerekli bilgileri almakla görevlendirilmişti. 1918′de İstanbul işgal edilmiş, İngilizler’in şehirdeki baskıları giderek artmıştı. Bu sırada İngiliz boksörlerle de ringlerde mücadele edip başarılar kazanan Ahmet Esat Tomruk; sporcu İngiliz askerlerinin de ilgisini çekmişti. Ahmet Esat tutuklu İttihatçılar’ı kurtarmak için çabalamış, ancak bu yüzden İngiliz istihbaratı tarafından tutuklanarak Beyoğlu’ndaki İngiliz hapisanesine atılmıştı. Çokça ve ağır işkencelere maruz kalan Ahmet Esat Bey; bir ara firar teşebbüsünde bulunmuş; yabancı bir gemiyle yurtdışına kaçarken Çanakkale Boğazı’nda yakalanıp tutuklanmış ve tekrar İstanbul’da hapse atılmıştı. Bir süre sonra Çanakkale’deki sahra hapishanesine gönderilmişti. Orada Hintli Müslüman askerlerle yakın ilişkiye girmiş; onların sempatisini kazanmış; bir müddet sonra da buradan kaçmayı başarmıştı. Ahmet Esat Bey, İngiliz Sahra Hapishanesinden kaçtıktan sonra Biga yarımadasında Kuvayı Milliyecilere sığınmıştı. Bu arada ona “İngiliz Kemal” adı takılmıştı.